Her müsabık judoka’nın başucunda bulunması gereken bir yazı
mutlaka okuyun ve spot yaşamınız boyunca bu yazılanları uygulayın
Öğrencilerden işittiğim en sık sorulardan biride "Bir
müsabakaya nasıl hazırlanabilirim?" sorusudur.
Rutin JUDO çalışması haftanın 4 günü çalışılan ve diğer üç
günü dinlenme ile geçen bir antrenman çeşididir. JUDO güç isteyen sıkı bir
antrenman metodu olduğundan vücudun fazla zorlanmaması ve bu periyoda uyması
gerekir. Gereksiz aşırı zorlama antrenman yorgunluğuna yol açarak çoğu kimseyi
JUDO salonlardan uzaklaştırabilir.
Bu rutin çalışmanın dışına müsabaka hazırlık devrelerinde
çıkılır. Ayrı bir çalışma metodu ise günlük ve daha uzun süreli antrenmanlar
başlar. Gerek moral ve gerekse fiziksel olarak formun en üst zirvesine
ulaşıldığında da müsabaka günü denk getirilir. Yani judoda "geleneksel
antrenman farklı, müsabaka hazırlık" dönemi ise daha farklıdır.
İşte burada "Bir müsabakaya nasıl
hazırlanabilirim?" sorusu gündeme gelir.
Tabi ki bir müsabakaya hazırlanmanın en mükemmel yolu
Eğitmen veya antrenörünüzün sizin için öngördüğü "hazırlık
programını" sıkı sıkıya takip etmektir. Üst seviye milli bir sporcu iseniz
milli maç için zaten çalışma planınızı önünüze hazırlarlar ve her şeyi organize
edilmiş bir şekilde görürsünüz. Siz sadece plana göre çalışmak düşer. Bununla
birlikte dünyanın her tarafındaki binlerce sıradan sporculardan biri iseniz ve
sizin için önemli ama başkalarına sıradan gelen bir turnuvaya gidecekseniz
önünüzdeki hazırlık programı için sizin de sorumluluğunuz ve ön hazırlığınız
olacak demektir.
Bir müsabakaya hazırlanmak için önce onun değerini hesap
etmeniz gerekir. Bu müsabaka için size ne kadar sıkı bir çalışma gerekir? Bu
müsabakaya ne kadar süre çalışırsanız en üst form seviyesini yakalarsınız?
Müsabakanın değeri nedir?
Gideceğiniz müsabaka türü, milli olma şansını
yakalayabileceğiniz Türkiye Şampiyonası olabilir, bölgesel bir eleme müsabakası
olabilir, bir fuar kupası olabilir veya sadece şehir içi bir gösteri ve dostluk
müsabakası olabilir.
Müsabakanın kalite ve ciddiyetine göre bir zamanlama
periyodu tespit etmeniz gerekir. Sıradan bir şehir içi gösteri ve dostluk
turnuvası için, sert ve sıkı çalışmaya ve vücudu yormaya gerek yoktur. Çünkü
Türkiye Şampiyonası gibi ciddi bir turnuvaya girdikten sonra, vücudun belli bir
süre dinlenmeye, ihtiyacı vardır. Sadece haftalık rutin antrenmanları yapması
ve bir iki ay dinlenmesi gereken bir vücudu bir gösteri maçı için her gün belki
de çift seans şeklinde yapılması gereken sert ve sıkı antrenmana sokmak
saçmalık olur.
Şunu belirtmek istiyorum. Bir Türkiye Şampiyonasının
hazırlık programı 3 ay önceden günde çift antrenman olabilir, Bir bölgesel
müsabakanın hazırlığı 2 ay önceden günde 1 antrenman olabilir. Ancak bir şehir
içi gösteri maçının antrenmanı böyle olamaz. Normal rutin çalışma ile hazırlık
devresi geçirilebilir.
Demek ki bir hazırlık programındaki ilk nokta ne kalitede
bir müsabakaya katılacağınızın ve bunun için kaç ay önceden, günde kaç seans ve
ne kadar saat çalışmanızın tespitidir. Form düzeyi müsabaka kalitesine göre
hazırlanacağından önem taşır. Çünkü erken başlamak ve müsabaka günü gelmeden en
üst form düzeyine çıkmak büyük hatadır. Çünkü müsabaka günü gelince de form
düşüklüğü başlar. Geç başlamak ise müsabaka günü gelince henüz gerekli form
düzeyine ulaşılmamasına sebep olur. Gösteri maçı için yeterli olan bir form
seviyesi, bölgesel maç için az gelebilir veya bölgesel turnuvaya yeten form ve
performansınız Türkiye Şampiyonası için zayıf kalabilir.
Şehir içi bölgesel turnuvaya katılacaksanız 1 aylık, günde
bir seans pazar günleri dinlenme olan bir çalışma periyodu yeterlidir. İlk 3
hafta genel çalışma ve son hafta müsabaka teknik çalışması yaparak turnuvaya
katılabilirsiniz. Bu çalışma ağır olmaktan ziyade kendinizi ve salonunuzu
göstereceğiniz bir dostluk turnuvası olduğundan eğlence ortamında geçmelidir.
Bu turnuvalara hazırlıkta zayıf tekniklerinizi daha çok çalışmaya ve buradaki maçlarda
uygulamaya özen gösteririz.
Demek ki müsabaka hazırlık dönemleri 1 aydan başlar (Şehir
içi turnuvalar), 6 aya kadar uzayabilir (Dünya şampiyonasına hazırlık). Olimpik
müsabakalar için sporcu tespiti ve çalışma planlaması 1,5- 2 yıl önceden başlar
bu sporcular özel tespit edilir ve yurt dışı müsabaka programları ve
antrenmanları ona göre dizayn edilir.
Hangi şekil bir hazırlık dönemi olursa olsun tüm
hazırlıklarda genel çalışma şekli şudur.
Hazırlanma dönemlerinde 2 çalışma vardır
1-Temel fiziksel kondisyon çalışması (jimnastik, koşu,
ağırlık çalışmaları vs.)
2-Müsabaka teknikleri çalışması. (Puan alıcı teknikleri)
Hazırlık dönemi başlangıcında genel fiziksel dayanıklılık
antrenmanı %70, müsabaka teknik çalışması %30 zaman alırken, müsabaka günü
geldiğinde temel fiziksel çalışma %30, müsabaka teknikleri çalışması %70 e
çıkacak şekilde bir süreç takip edilmelidir. Müsabaka günü geldikçe fiziksel
çalışma azaltılıp teknik müsabaka çalışmaları arttırılmalıdır.
4 veya 8 haftalık bir süre gerekli fiziksel kondisyona
ulaşmak için yeterlidir. Bu kondisyon 1 ay sürede düşüş kaydetmez. Dolayısı ile
2 aylık bir çalışmadan sonra genel fiziksel gelişim çalışmaları yerini tamamen
müsabaka teknik çalışmalarına terk etmelidir.
Türkiye şampiyonasına hazırlık süresi Türkiye'de JUDO
kalitesi çok yüksek olduğundan 3 aydır.3 ay sürede her gün antrenman yapmalı
(pazar günü kesin istirahat ve hafta içi eğitmenin tespit ettiği bir gün
dinlenme) son ay yapabiliyorsanız çift antrenmana çıkartmalısınız. Unutmayın
Türkiye Şampiyonaları Avrupa şampiyonaları kalitesinde geçmektedir. (Milli
Takıma girebilmek Avrupa'da derece yapmak anlamına gelir. Bu kalitedeki
şampiyonaya hazırlanmanın ve burada başarı yakalayabilmenin bedeli de budur.
Konuyu dağıtmayalım, bu üç ayın ilk iki ayında gerekli
fiziksel kondisyona ulaşılır. Bundan sonra fiziksel çalışmalar terk edilerek
yerini son ay tamamen müsabaka teknik çalışmaları almalıdır.
Bu aşamada tamamen judoya özel çalışmaya odaklanılır.
Tamamen müsabakada kullanılacak teknikler ve bu bölgelerdeki kas guruplarının
güçlendirilmesine odaklanılır. Bu özel süreli çalışmada da %50 ayaktaki
tekniklere ve %50 yer tekniklerine yardımcı olacak özel ağırlık çalışması,
esnetmeler, patlayıcı güç çalışmaları vs. yapılır.
Teknik çalışma ise, serbest müsabaka, sağlı sollu teknikler,
hareket halinde teknik ve teknik kombinasyonları, refleks, hız çalışmaları ve
iyi teknik yapma çalışmaları şeklinde devam eder. Sona yaklaştıkça sadece
müsabakada yapacağınız teknikleri çalışmalıdır. Bu aşama planlamanızda mümkün
olduğu kadar uzun yer tutmalıdır. Planlamanızı dışı ekstra zamanlar elde
edebilirseniz müsabaka teknikleri üzerinde özellikle durmanız gerekir.
Final aşamasında muhakkak surette müsabaka teknikleri,
stratejileri ve moral kondisyonu üzerinde durmalısınız. Son bir hafta artık
dinlenme periyodudur. Sağlık ve enerji yüklenmeniz ve çalışmayı oyun haline
getirmelisiniz. Ağır çalışan vücudunuzun biraz dinlenmeye ve enerji depolamaya
ihtiyacı vardır. Son haftaya girdiğinizde tüm kilo problemlerini çözmüş ve
vücudunuzu o kiloya adapte ettirmiş olmalısınız.
Müsabaka öncesinde tartıya ve müsabaka günü salona erken
gidin acele tavırlar sizi gün boyu telaşlı davranmaya zorlar. Müsabakalardan 1
saat evvel 30 dakika kadar ısınma egzersizleri yapın burada müsabakadaki ana
tekniklerinizi yapın, vücudunuzu ısıtın ve dinlenmeye çekilin. Kafanızda bu
teknikleri nerede ne zaman kullanacağınızı mağlup duruma düşerseniz veya sayıca
öne geçerseniz nasıl stratejiler yapacağınızın planlarını yapınız. Suyunuz,
sporcu içecekleriniz ve enerji verici küçük besinleriniz yanınızda olmalıdır.
Salona adapte olun ısısına, ışık derecesine, nemine ve kalabalık atmosferine
alışın.
Aklınızda kaybetmek olmasın, ilk maç önemlidir. Bu maçı
aldığınızda diğerleri size daha zevkli gelmeye başlar ve daha istekli
yarışırsınız. İlk maçtan sonra biraz rahatlayın, suyunuzu için ve rahatlayın.
Sonra hocanızın kritiklerini gerek ilk maçtaki hatalarınızı gerekse ikinci
rakibe yapılacak maç planlamasını dinleyin. Eğer bir incinmeniz varsa buz
tatbiki yapın. İkinci maçtan 15-20 dakika evvelinde de maç konsantrasyonuna
başlayın.
Bu şekilde müsabakaları tamamlayın. Kazanabilir veya
kaybedebilirsiniz. Unutmayın siz bir sporcusunuz. Önünüzde daha çok maçlar
yapacak belki kaybedecek, belki kazanacaksınız. Yaptığınız işten zevk ve
eğlence alın. Tadına varın. Çünkü size özenen ve sizin yerinizde olmak isteyen
binlerce insan vardır. Bu nedenle sportmenliği ve dostluğu asla elden
bırakmayın.
Kaynak: Alıntı.
Yorum Gönder
Yorumlarınız için teşekkür ederiz. Olumlu ya da olumsuz yorumlarınız bloğumuzun gelişimine yardımcı olmakta olup yorum yapmaktan çekinmeyiniz. :)